Son dönemde sektörümüzün ve tüm ülkenin gündemi kuşkusuz asgari ücretteki düzenleme oldu. Çağrı Merkezleri Derneği olarak, vatandaşın gelir seviyesinin yükseltilmesini memnuniyetle karşılamakla birlikte, bu artışın çağrı merkezi firmalarının mali tablo ve nakit akışlarına ciddi boyutta negatif etkisi olacağını düşünmekteyiz.

2015 yılı ortalaması 1.454,1 TL olan işveren maliyeti, 2016 yılında 1.935,23 TL’ye yükselmiş, artış %33,1 olarak gerçekleşmiştir. Diğer yandan 2015 yılı ortalaması 8.043,90 TL olan SGK tavan ücretinin de 2016 yılında 10.705,50 TL olarak belirlenmesi sonucunda, SGK, izin, kıdem ve ihbar maliyetlerinde de artış olmuştur.

Giderlerimiz içindeki en büyük payı, %75-%80 oran ile insan kaynağı maliyetleri oluşturmaktadır. Bu pay içinde çalışanlarımızın %65-%75’ine doğrudan asgari ücret artışı yapılacaktır. Ek olarak, kademeli şekilde diğer pozisyonlardaki çalışanlarımızın ücretlerine ve asgari ücrete bağlı diğer giderlere de (temizlik, güvenlik, ulaşım, yemek, vb.) artış yapılması gerekmektedir.

Son dönemde, İşkur ile alınan personellerde mesleki sertifikasyon zorunluluğunun getirilmesi, İş Sağlığı ve Güvenliği düzenlemeleri de sektördeki maliyetlerde ek artışa neden olmaktadır.

Yukarıda belirtilen faktörlerin çağrı merkezlerinin giderlerine olan etkisini tahmini olarak ölçebilmek adına birkaç çağrı merkezi ile birlikte yaptığımız çalışmada yaklaşık %26 - %29 oranında ek bir artış olacağını tespit etmiş bulunmaktayız. Asgari ücret artışı nedeniyle oluşacak ek maliyetin %40’ının hazine katkısı ile karşılanacağı açıklanmış olsa dahi, henüz uygulama esasları tam anlamıyla netlik kazanmamıştır. Ayrıca bugüne kadar yapılan açıklamalardan, çağrı merkezlerinin bu destekten kısmen yararlanabileceği anlaşılmaktadır. Sadece 2016 yılı için geçerli olacağı ifade edilen bu desteğin tamamından faydalanılması durumunda, maliyet artışının yaklaşık %22 - %25 seviyelerinde olacağını öngörmekteyiz.

Sektör karlılıklarının %6-8 seviyelerinde olması ve hizmet sunulan firmalarla yapılan sözleşmelerin büyük kısmında fiyat artışının enflasyona bağlı olarak yapılması nedeniyle, enflasyon ile yeni ücret arasındaki farkın telafi edilmesi mümkün görünmemektedir.

Sağladığımız istihdamın sürekliliği açısından kritik öneme sahip olan bu düzenleme için dernek olarak öneri ve beklentilerimizi yetkili kurumlarla paylaştık. Bu önerilerimiz; çağrı merkezleri gibi emek yoğun sektörlerde ek insan kaynağı teşvikleri verilmesi, asgari ücret üzerindeki vergilerin bir kısmının kaldırılması ile bu artışının bir kısmının devlet tarafından karşılanması, sözkonusu artışın 2016 yılının 2. yarısında olacak şekilde planlanması ve kademeli olarak 2-3 yıla yayılması ile “tehlikeli” işkolundaki faaliyetlerde bu artış oranın daha fazla uygulanmaması yönünde olmuştur. Öyle umut ediyoruz ki önerilerimizin değerlendirmeye alınmasıyla, sorunların önüne geçmek mümkün olacaktır.

ÇMD olarak; emeklerimizin karşılığını alacağımız, ülke olarak hep birlikte üreterek kazanacağımız yeni bir yıl temennisi içindeyiz. 2016’nın ülkemize sağlık, neşe, mutluluk, huzur ve başarı getirmesini dilerim.

Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Metin Tarakçı